İşitsel Sözel Terapi
İşitme engelli çocukların da tıpkı normal işiten çocuklar gibi dinleme, konuşma, dil , iletişim ve bilişsel gereksinmeleri bulunmaktadır. Ancak süreç normal işiten çocukların yaş periyoduyla aynı olmamakta; gecikmeli olmaktadır. Bu gereksinimler, iyi organize edilmiş İşitsel- Sözel Terapi seanslarıyla, günlük aktivitelerle özellikle oyun temelinde yapılandırılır.
Teknolojik gelişmeler çocuğun işitme kalıntısını, potansiyelini mümkün olduğunca iyi şekilde kullanabilme olanağı sağlamış; dolayısıyla işitsel- sözel terapinin de önemi artmıştır. Bu yöntemi her türlü engele sahip çocuğa uygulamak mümkündür. Çünkü yöntem erken dönemde ebeveyn- çocuk etkileşiminin geliştirilmesi gerektiği görüşünü savunmaktadır. Dolayısıyla birçok yöntemle benzerlik göstermektedir. Örneğin doğal ortamlarda öğretim tekniğinde de öğretim fırsatları yaratılıp çocuğun, doğal ortamda etkileşime girmesi hedeflenir. Tüm bunlar yapılırken talep etme, seçenek sunma, ulaşılamaz hale getirme, sınırlı miktarda verme, etkinlikleri eksik bırakma, beklenmedik durumlar yaratma, paralel ve kendi kendine konuşma ve en önemlisi olan hikaye-algı genişletme yöntemlerinden yararlanılır. Çocuğun ilgi ve dikkati iyi izlenerek uygun durumlarda etkileşim başlatılıp, çocuğun çıktıları pekiştirilip, genişletilmelidir. Bu ebeveynlerin normal çocuklarla da yapmalarını istediğimiz yöntemlerdendir. Dolayısıyla sözel işitsel yöntemin işlevsel ve pek çok yöntemle paralellik gösteren bir yöntem olduğunu söylememiz mümkündür